27 Eylül 2014 Cumartesi

BİR GÜN NERELİ OLDUĞUMU SORDULAR (YILMAZ GÜNEY)

Bir gün nereli olduğumu sordular.
- Babam Siverek’lidir dedim.
Siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
- Nerdedir bu Siverek? Dediler.
- Siverek Napoli’nin kazasıdır dedim.
Düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
- Biz İtalya’yı çok iyi biliriz. Yanlışınız olmasın. Napoli’nin böyle bir kazası yoktur.
Siverek İtalya’da olsa bileceklerdi. Sıverek Urfa’nın bir kazasıydı. Urfa da Türkiye’de bir şehirdi.
Bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; İtalya’yı bilirler, Fransa’yı bilirler. Çinistanı, Falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. Dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. Onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. Falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler..

ATATÜRKÜN MAAŞI NE KADARDI

'Atatürk, Tayyip'ten tam 400 kat fazla maaş alıyordu' ....!
ATATÜRK ANCAK BİR ÖĞRETMEN MAAŞI KADAR MAAŞ ALIYORDU PALAWRASI SIKAN KAMALİSTLERE TARİHİ DERS VERİYORUZ....!
Ata­türk’ün cum­hur­baş­kan­lı­ğı ma­aşı or­ta­la­ma 13.000 TL. Bu­gün için hay­li mü­te­va­zı bir rakam gi­bi gö­zü­kü­yor. Ama bu pa­ra­ya bu­gün­kü al­tın de­ğe­ri üze­rin­den bak­tı­ğı­nız­da karşını­za 700 bin TL ci­va­rın­da bir meb­lâğ çı­kı­yor
Yavuz Bahadıroğlu'nun "Atatürk’ün maaşı ve serveti" başlıklı köşe yazısı:
"Üs­kü­dar’dan Sır­ma Ha­nım’ın so­ru­su şöy­le: “Ata­türk’ün ma­aşı ve mal var­lı­ğı uzun zamandır in­ter­net­te do­la­şı­yor ama fark­lı de­ğer­len­dir­me­ler ve ra­kam­lar var; aca­ba bu işin ger­çe­ği ne­dir?”
Ata­türk’ün cum­hur­baş­kan­lı­ğı ma­aşı or­ta­la­ma 13.000 TL. Bu­gün için hay­li mü­te­va­zı bir rakam gi­bi gö­zü­kü­yor. Ama bu pa­ra­ya bu­gün­kü al­tın de­ğe­ri üze­rin­den bak­tı­ğı­nız­da karşını­za 700 bin TL: ci­va­rın­da bir meb­lâğ çı­kı­yor ki, yi­ne al­tın üze­rin­den bu­gün­kü Cumhur­baş­ka­nı’nın ma­aşın­dan en az 24, TL üze­rin­den ise 44 kat faz­la ol­du­ğu gö­rü­lü­yor.
Hâl­bu­ki o gün­kü Tür­ki­ye, bu­gün­kü Tür­ki­ye’den 20-30 kat da­ha fa­kir­dir. Bu da göz önü­ne alı­nır­sa, ilk Cum­hur­baş­ka­nı’nın, son Cum­hur­baş­ka­nı’ndan re­el ola­rak 350-400 kat da­ha faz­la ma­aş al­dı­ğı or­ta­ya çı­kı­yor.
Çok pa­ra: “Bu ka­dar pa­ra­yı ne ya­par­dı?” so­ru­su he­men ak­la ge­li­yor. Har­ca­ya­bil­di­ği kadarı­nı har­car, ar­tan pa­ra­sı­nı İş Ban­ka­sı’nda­ki özel he­sa­bın­da bi­rik­ti­rir­di.
Ay­rı­ca da İş Ban­ka­sı, Hint­li Müs­lü­man­la­rın (şim­di­ki Pa­kis­tan­lı­lar ve Bang­la­deş­li­ler) her kuru­şu­nun Mil­li Mü­ca­de­le’de kul­la­nıl­ma­sı için ara­la­rın­da top­la­yıp gön­der­dik­le­ri 500 bin TL. ile ku­rul­muş­tur.
Sa­vaş yıl­la­rın­da bu pa­ra­nın sa­de­ce 120 bin TL’si har­can­mış, ge­ri­ye ka­lan 320 bin TL. ile de İş Ban­ka­sı ku­rul­muş... Mus­ta­fa Ke­mal da ban­ka­ya or­tak...
Di­ye­cek­si­niz ki, İş Ban­ka­sı’nda­ki or­tak­lı­ğı­nı CHP’ye dev­ret­me­di mi? Et­ti. Ha­tı­rı sa­yı­lır serve­ti­nin önem­li bir bö­lü­mü­nü de Türk Ta­rih Ku­ru­mu ile Türk Dil Ku­ru­mu’na ba­ğış­la­dı.
Ama Türk Ta­rih Ku­ru­mu, dü­ne ka­dar, ta­ri­hi çar­pıt­mak için kul­la­nıl­dı, Türk Dil Ku­ru­mu ise di­li­mi­zi boz­mak için ak­la man­tı­ğa sığ­maz ke­li­me­ler uy­dur­du...
Bun­lar bir ya­na, 1950 se­çim­le­ri dâ­hil, gir­di­ği tüm se­çim­le­ri kay­be­den hal­kın des­te­ğin­den mah­rum bir CHP’nin, hal­kın kur­tu­lu­şu için gön­de­ri­len bir pa­ra­dan hâ­lâ ne­ma­la­nı­yor olması, siz­ce nor­mal bir du­rum mu­dur?
Za­ten ser­ve­ti­ni­zi ki­me bı­rak­tı­ğı­nız de­ğil, na­sıl edin­di­ği­niz önem­li­dir.
Şim­di ar­tık Ata­türk’ün ser­ve­ti­ne ge­le­bi­li­riz...
Ken­di­si hem CHP’li, hem “Ata­türk­çü”, hem de Ata­türk’ün hem­şeh­ri­si olan es­ki bakanlardan, es­ki TRT Ge­nel Mü­dür­le­rin­den ya­zar İs­ma­il Cem, “Tür­ki­ye’nin Ge­ri Kalmışlığı­nın Ta­ri­hi” isim­li ese­rin­de, Ata­türk’ün Ge­nel Sek­re­te­ri Ha­san Rı­za So­yak’ın “Atatürk’ten Ha­tıra­lar” isim­li ki­ta­bı­na (Cilt.2, s.689) da­ya­na­rak, Ata­türk’ün mal var­lı­ğı­nın dö­kü­mü­nü dört say­fa ha­lin­de şöy­le ve­ri­yor:
Bu dö­küm­den or­ta­ya çı­kan ger­çek şu ki, Ata­türk, ül­ke­nin en ge­niş top­rak­la­rı­na ve sa­na­yi te­sis­le­ri­ne sa­hip zen­gin bir in­san­dı.
Ara­zi­le­ri­nin top­lam bü­yük­lü­ğü 154 bin 729 dö­nü­mü ge­çi­yor­du.
An­ka­ra’da, Si­lif­ke’de, Tar­sus’ta, Dört­yol’da, Ya­lo­va’da dev çift­lik­ler kur­dur­muş­tu.
Bu çift­lik­le­rin ge­li­ri­ni ise 1927 ile 1937 ta­rih­le­ri ara­sın­da yi­ne CHP’ye bı­rak­mış­tı.
1 bi­ra fab­ri­ka­sı, 1 malt fab­ri­ka­sı, 1 buz fab­ri­ka­sı, bir ga­zoz fab­ri­ka­sı, 1 ta­rım alet­le­ri fabrika­sı, 2 pas­tö­ri­ze süt fab­ri­ka­sı, 2 yo­ğurt ima­lat­ha­ne­si mev­cut­tu.
Ata­türk ay­rı­ca 13 bin ko­yun, 443 sı­ğır, 69 at, 2.450 ta­vuk, 16 trak­tör, 13 bi­çer-dö­ver, 5 kam­yon, 2 oto­mo­bil, 19 ara­ba ve bir de­niz mo­to­ru sa­hi­biy­di.
45 da­ire­si, 7 ağı­lı, 6 man­dı­ra­sı, 8 ahı­rı, 7 am­ba­rı, 4 sa­man­lı­ğı, 6 han­ga­rı, 4 lo­kan­ta ve ga­zi­no­su, 2 fı­rı­nı, 2 de se­ra­sı var­dı...
Oy­sa Ata­türk, Mil­li Mü­ca­de­le baş­lan­gı­cın­da ger­çek­le­şen kong­re­le­re ödünç el­bi­se­ler­le katıldı­ğı­nı “Nu­tuk” isim­li ese­rin­de gu­rur­la an­la­tı­yor.
El­bet­te ne fa­kir ol­mak ayıp­tır, ne zen­gin ol­mak suç­tur; son­ra­dan zen­gin ol­muş bir sü­rü fa­kir var. Önem­li olan zen­gin­li­ğin kay­na­ğı­dır.
Ba­zı­la­rı­mız, “Cum­hu­ri­ye­tin ku­ru­cu­su­na fe­da ol­sun” di­ye­bi­lir. Ben ise Hint­li Müs­lü­man­la­rın gön­der­di­ği o pa­ra­da kü­çü­cük bir hak­kım var­sa, CHP’ye he­lâl et­me­yi dü­şün­mü­yo­rum."(YENİ AKİT)
İŞTE ORJİNAL BELGELERDEKİ MAL VARLIĞI
Hazırlattığı ve altına imza attığı listeye göre Atatürk Ankara'da Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Tahar, Etimesgut ve Çakırlar çiftliklerinden oluşan Orman Çiftliği ile Yalova'daki Millet ve Baltacı, Silifke'deki Tekir ve Şövalye çiftliklerinin, Hatay Dörtyol'daki portakal bahçesi ile Karabasamak çiftliğinin, ayrıca Tarsus'taki Piloğlu çiftliğinin sahibidir.
Atatürk, Hazine'ye bağışladığı malları 6 kalemde topluyor. İlk kalem, arazidir. Buna göre toplam 154 bin 729 dönüm araziye sahip olduğunu öğreniyoruz.
Ayrıntılar şöyle:
A) 582 dönüm meyve bahçeleri,
B) 700 dönüm fidanlık (650 bin adet fidan),
C) 400 dönüm Amerikan asma fidanlığı (560 bin adet kök bağ çubuğu),
D) 220 dönüm bağ (88 bin adet bağ kütüğü),
E) 375 dönüm sebze bahçesi (Fethi Naci'de 370 çıkmış),
F) 220 dönüm zeytinlik (6.600 ağaçlık),
G) 1.654 ağacın bulunduğu 17 dönüm portakallık (F. Naci 27 dönüm demiş),
H) 15 dönem kuşkonmazlık, 100 dönüm park ve bahçe ile 2.650 dönüm çayır ve yoncalık,
İ) 1.450 dönüm orman, 148 bin dönüm tarıma elverişli arazi ve meralar.
Sonra bina ve tesisler geliyor. Buna göre 51 adet binanın sahibi olduğunu yazıyor Atatürk.
A) 45 adet yönetim binası ve ikametgâhı,
B) 7 adet 15 bin baş koyun kapasiteli ağıl,
C) Aydos ve Toros yaylalarında kurulan 6 adet mandıra, 8 adet at ve sığır ahırı,
D) 7 adet ambar, 4 adet samanlık ve otluk, 6 adet hangar ve sundurma,
E) 4 adet lokanta, gazino ve eğlence yerleri, lunapark, 2 adet fırın, 2 adet sera.
3. kısımda fabrika ve imalathanelerini sıralıyor. Belgeden Atatürk'ün birer adet bira, malt, buz, soda ve gazoz, deri, tarım aletleri ve demir fabrikası ile biri Ankara'da, diğeri Yalova'da olmak üzere 2 adet modern süt fabrikası bulunduğunu öğreniyoruz. Ayrıca yine Ankara ve Yalova'da birer geniş yoğurt imalathanesi, yılda 80 ton şarap üretme kapasitesine sahip bir şarap imalathanesi, elektrikli bir değirmeni, İstanbul'daki bir çeltik fabrikasında yüzde 40 hissesi, her biri 15'er ton kaşar, 1.000 teneke beyaz peynir, 600 teneke tuzlu yağ yapmaya elverişli 2 imalathanesi faal haldeymiş.
"Umumi tesisat" başlığı altında şu bilgilere yer verilmiş:
A) Ankara ve Yalova'da iki tavuk çiftliği,
B) Yalova'daki çiftliğinde iki özel iskele ve liman tesisatı,
C) 3'ü Ankara'da, 2'si İstanbul'da olmak üzere 5 adet satış mağazası,
D) Orman Çiftliği'nde kanalizasyon, sulama, telefon ve elektrik tesisatı, küçük beton köprüler, özel yollar, içme ve su dağıtım şebekesi; Yalova ve Tekir çiftliklerinde de benzer tesisat.
E) Orman Çiftliği'nde çiftlik müzesi ile ufak çaplı bir hayvanat bahçesi tesisatı.
Listenin en ilginç kısmını ise canlı hayvanlar oluşturuyor. Buna göre Atatürk'ün,
A) Kıvırcık, merinos, karagül, karaman cinslerinden 13.100 baş koyunu,
B) Simental, Hollanda, Kırım, Jersey, Görensey, Halep ile yeni üretilen Orman ve Tekir ırklarından 443 baş sığırı,
C) İngiliz, Arap, Macar ve yerli ırklardan 69 adet koşu ve binek atı,
D) Legorn, Rhode Island ve yerli ırklardan 2.450 adet tavuğu varmış.
Liste bitmedi henüz. Son olarak sıra cansız demirbaşlarda.
Atatürk'ün cansız mal varlığı arasında 16 traktör, 13 harman ve biçerdöver makinesi ve o günün fiyatlarıyla 66 bin lira değerinde (bu rakam önce yazılıp sonra karalanmış) "bilumum" ziraat alet ve edevatı, 35 tonluk bir adet deniz motoru (Yalova Çiftliği'nde), 5 adet kamyon ve kamyoneti, 2 adet binek otomobili ile 19 adet çiftliklerin servislerinde çalıştırılan binek ve yük arabası bulunuyormuş.
Özetlersek Atatürk'ün 154 bin 729 dönüm araziye; belgede 51 yazıyor ama benim hesabıma göre 91 binaya; 6 fabrika, 5 imalathane, 1 değirmen ve 1 çeltik fabrikası ortaklığına; 2 tavuk çiftliğine, iki özel iskeleye, 5 mağazaya, çeşitli sulama vs. tesisatına, köprülere, müzeye ve hayvanat bahçesine; binlerce koyun, sığır, at ve tavuğa; traktör, deniz motoru, kamyon, kamyonet, otomobil ve servis araçlarına sahip olduğunu görüyoruz

20 Ağustos 2014 Çarşamba

EROYİN İÇEN GENCİN DEFTERİNDEN ÇIKAN ŞİİR LÜTFEN OKUYUN

Düştüm Bir Batağa Çıkamıyorum Ana
Öldürüyor, Beyaz Zehir Diyorlar Adına
Biliyorum Yandığımı Ama Sönmüyorum Ana
Bir Tadan Bir Daha Bırakamıyor Ana .
Beyaz Zehir Derlerdi Aldırmazdım
Rüya Görürsün Derlerdi Uyanamazdım
Şimdi Bir Kabustayım, Korkmaktayım
Bitirdi Beni Ana Yok Olmaktayım .
Gençtim Ana Cahildim Hiç Ölmem Derdim
Bu Sefer Son Bir Daha Kullanmam Derdim
Öyle Değilmiş Ana Beyaz Zehire Yenildim
Aynada Değişen Yüzümdü, Değişen Bendim .
Bilseydim Düşermiydim Bu Çıkmaza
Üzermiydim Sizi Ağlatırmıydım Ana
Dost Dediklerim İtiyor Beni Uçuruma
Ümidim Kalmadı Dayanamıyorum Ana .
Kaçmak İstiyorum Bu Dertten Bu Meletten
Bırakmak İstiyorum Olmuyor Be Ana
Affedin Beni Ana Son Özrüm Sizden
Seni Düşünüyorum Yaşamak İstiyorum Ana
Pişmanım Ana Pişmanım, Hemde Çok Pişmanım
Sizi Ne Kadar Üzdüğümün Farkındayım
Siz Üzülmeyin, Derdime Kendim Yanayım
Kavrulayım Bu Dertle, Kurtulayım Ana .
Kendimi Düşünmüyorum Ana Yaktım Sizi
Çok İncittim Kırdım Tertemiz Kalbinizi
Size Yakıştıramıyorum Şimdi Kendimi
Yine de Oğlun Olarak Ölmek İsterim Ana
Babama Söyle Ana Ne Olur Beni Affetsin
Benimde Bir Oğlum Vardı, Adı Kemal'di Desin
Mezarıma Gelipte Benim İçin Dua Etsin
Ne Olur Ana Babam Hakkını Helal Etsin.
Yakındır Ölüm Haberim Gelir Sana
Gelir Tabutum Konur Musalla Taşına
Günahım Çok Ana Çıkamam Allah'ın Karşısına
Ana Dua et Sen Yinede Biricik Yavruna .
Hakkını Helal Eyle ana Yaklaşıyorum Sona
Bu Son Sefer Çıkıyorum Son Yolculuğuma
Genç Yaşta Kavuşuyorum Kara Toprağa
İbret Olsun Kaderim Ana , Ardımda Kalanlara . . !

5 Ağustos 2014 Salı

reklamcı: GÜNÜMÜZÜN ÖZETİ

reklamcı: GÜNÜMÜZÜN ÖZETİ: Müslümanız ama, ahlak yok! Taklitten öte geçemediğimizden belki bunlar.. İbadetlerin içini boşaltmışız, Kur’an tecvidle okunmuş ama mana i...

reklamcı: BEN MÜSLÜMANIM

reklamcı: BEN MÜSLÜMANIM: Türk'üm dedim hadi lan barbarın torunu dediler. Kürt'üm dedim hadi lan bölücü dediler. Laz'ım dedim hadi lan devşirme Rum d...

BEN MÜSLÜMANIM

Türk'üm dedim
hadi lan barbarın torunu dediler.
Kürt'üm dedim
hadi lan bölücü dediler.
Laz'ım dedim
hadi lan devşirme Rum dediler.
Çerkes'im dedim
hain Ethem'in torunları dediler.
Alevi'yim dedim
dinsiz kızılbaşlar dediler.
Ezidi'yim dedim
Yezid'in pis soyu dediler.
... Arap'ım dedim
pis yobazlar dediler.
Ben dedikçe onlar da bir şeyler dedi.
İnsanım diyecektim ama,
insanlığa ait her şeyi yok ettiler.. KİM OLDÜĞÜMUN ÖNEMİ YOK SADECE ŞÜNU BİLİN BEN MÜSLÜMANIM BENİM DİNİM RENK IRK AYIRMAZ HERKESİ EŞİT TURUTAR USTUNLUK SADECE TAKVADADIR.